Ali Kaya(Tarihçi-Yazar)
İdeal devlet, erdemli ve ahlaklı yöneticiler tarafından yönetilir. İdealist yöneticiler sayesinde halkı da mutlu olur. Erdemli devlet yöneticileri de kaynağını akıl ve bilimden alırlar. Gerçek demokrasi siyasi gelişmedir. Demokrasi uygulamadır. Sandık siyasi çürümedir. Anayasal demokrasi kültürünün içselleştirerek kurumsallaştırmasıdır. Devlet, gerçek demokrasi temel değerleri olan; adalet, ahlak, güven, özgürlük, dayanışma ve emeği ile geçinen, toplumsal kesimleri savunan bir yönetimi ve sosyal politikaları uygular. Halkın refah ve huzurunu sağlar. Devlet; ekonomik büyümeyi önemseyen, ekonomik politikalar izleyen planlamayı esas alır. Yoksul halkın temel ihtiyaçlarını karşılar. Devlet gerçek demokrasinin kurallarını uygulayarak ülkelerin halkının mutlu ve huzurlu olmasını sağlar.
Emeritus Prof. Dr. Orhan Şener, dünya mutluluk endeks ve siyasal sömürü makalesine göre; Türkiye 147 ülke arasında 4,75 puanla mutluluk sıralamasında 105. sırada mutsuz ülkeler gurubuna girmiştir. Bir ülkede eşit yurttaşlık yoksa ülke yurttaşları kamu hizmetinde kalitesinden yararlanmıyorsa, yeterli gelir seviyesine sahip değilse, sağlık, eğitim, güvenlik, konut, kitle taşımacılığı ve inanç, fikir, düşünce, ifade özgürlüğü görüşlerini açıklamıyorsa ve adil gelir dağılımından yararlanılmıyorsa toplumsal mutluluk olmaz. Özellikle Alevilere eşit vatandaşlığın uygulanmaması, kamu kurumlarında işe alımlarda dışlanma, ayrımcılık yapılması ve ötekileştirmelere maruz bırakılmaları nedeni ile daha çok mutsuzdurlar. Örneğin. Alevi hakları ile ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AHİM) bağlayıcı olarak hükmettiği beş madde, sekiz yıl geçmesine rağmen Alevilere bu hakların tanınmaması gibi.
Bir toplumun mutlu olması için öncelikle hak, hukuk ve adalet mekanizmalarının işlemesi gerekir. Yolsuzluklara karşı mücadele edilmesi gerekir. Bireysel ve toplamsal kriterlerin yanı sıra, siyasal sömürü mekanizmalarının bertaraf edilmesi gerekir. Ülkede liyakat uygulamasının ve demokrasinin kalitesinin artırılması gerekir. Toplum olarak yolsuzluklara karşı duyarlı olunması gerekir. Bireysel ve toplumsal mutluluk ancak bu koşulların yerine getirilmesi ile mümkündür.
TUİK’in 2023 yılına ilişkin verilerine baktığımızda dar tanımla işsizlik oranı yüzde 9,4 olarak açıklandı. Disk-Ar ise geniş tanımla işsizlik sayısını 8 milyon 727 bin kişi olarak belirtti. İşsizliğin zirveye ulaştığını açıkladı.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de sosyal yardımla yaşamak zorunda kalan yurttaşların sayısı her geçen gün artmaktadır. Bunun için harcanan miktar, 2023’te 192,6 milyar TL’ye ulaştı. Belediyeler ve kamu kurumları ile birlikte 2023’teki giderlerin toplamı 305,9 milyar TL’ye ulaştığı tahmin edilmektedir. 2008 yılında 3.4 milyon TL sosyal yardımlardan yararlanan hane sayısı 2023 yılında yüzde 43 artışla 4.9 milyon TL’ye ulaştı. Türkiye’de beş haneden biri sosyal yardım alır hale geldi.
Ülkede emeklinin maaşı emeklinin naaşını kaldırmaya yetmez duruma getirilirse, 16 milyon emekli mutlu olur mu? Dört gençten biri kurtuluşu yurt dışında arıyorsa gençler mutlu olur mu? Adalet, hak ve hukuk işlevini yitirmişse, toplum mutlu olur mu? Millî Eğitim Bakanlığı tarikatlarla iş birliği yaparak tarikatçılara ahlak adına ders verdirilirse, siyasi iktidarlar dini siyasi amaçları için kullanıyorsa, o ülkede mutluluk olmaz, huzur da olmaz.
2020 tarihinde yayımlanan istatistik bilgilere göre Türkiye’de okuma yazma bilmeyenlerin sayısı 2.024.979 kişi olup nüfusun yüzde 3’ü dür. Beş yıllık ilkokul mezun sayısı 17 579.747 kişi olup nüfusun yüzde 24’üdür. Okuma yazma bilip de okul mezunu olmayan kişi sayısı 7.782.603 kişi olup nüfusun yüzde 11’idir. Diplomasız ilköğretim mezunu sekiz yıllık 5.678.694 kişi olup yüzde 8’dir. Diplomalı ortaokul ve dengi meslek okul sayısı 13.365 564 kişi olup nüfusun yüzde 18’idir. Diplomalı bilinmeyen kişi sayısı yüzde 1’dir. Lise ve dengi meslek lise mezun sayısı 15 426 019 kişi olup nüfus oranı yüzde 11’dir. Yüksekokul lise mezunu 10.257.791 kişi olup oranı yüzde 14’tür. Yüksekokul ve 5 ve 6 yıllık fakülte mezunu kişi sayısı 1 683 331 kişi olup, nüfus oranı yüzde 1,5’tur. Doktora yapan kişi sayısı 2 115 81 kişi olup nüfus oranı yüzde 05’idir. TUİK internet sitesindeki verilere göre; 1 Eylül 2020 tarihindeki bilgiler esas alınarak yapılan hesaplamalara göre ara toplama göre 47.052.447 kişiye altı yaşına kadar olan 8.000 kişiyi eklediğimizde 55 bin kişi eğitimsiz denecek seviyededir (Bkz. İstanbul’un Eğitim Sorunları ve Çözüm Önerileri: A. Bahattin Soydan, Ali Kaya, Müfit Yetkin) İstanbul 2020
Bir başka deyişle yüzde 67 eğitimsiz veya düşük eğitim seviyesindedir. Türkiye’nin siyasi iktidarını Türkiye’nin eğitim seviyesinin yüzde 63 olan cahil sayılabilecek kesim belirliyor. AKP siyasi iktidarı bugünde hitap ettiği kitle sadaka kültürü ve tevekkül aşılayıp dini siyasi amaçla kullanılarak sözde adı demokrasi olup tek adam yönetimin egemen olduğu kalitesiz demokrasi ile yöneltemeye mahkûm etmiştir. Nüfusun yüzde 80’i gelirin yüzde10’una sahiptir. Nüfusun yüzde 20’si de gelirin yüzde 80’ine sahiptir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik devam etmektedir. Emekli aylıkları asgari ücretin altındadır. Gelir adaletsizliği had safhaya ulaşmıştır. Enflasyon kontrol altına alınamıyor. Piyasa ekonomisini temel alan liberal batağına saplanmıştır. Çoğulcu demokrasi yerine tek adam yönetimi ile liberal küresel ekonomik krize teslim olmuştur. İşsizlik ve adaletsizlikler had safhaya varmış. Sosyal çöküntü baş göstermiş.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası başlangıç bölümünde dünya milletler ailesinin eşit haklara sahip şerefli bir üyesi olarak, Türkiye Cumhuriyeti’nin ebedi varlığı refahı maddi ve manevi mutluluğunu ile çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi yönünde ve devamla demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında belirtilen sosyal haklar yerine getirilmemektedir. Bireysel ve toplumsal ihtiyaçlar yeterince karşılanmamaktadır. Türkiye’de siyasal iktidarlar toplumun mutluluğu ve geleceği için, Anayasada belirtilen, eşit yurttaşlık, halkçı, sosyal, hukuk ve demokratik politikalar uygulanırsa, ülkede barış, kardeşçe yaşama koşulları oluşur. Toplum mutlu ve huzurlu olur.